Neden mümkün çünkü hepimiz çektiğimiz acıların, üzüntülerimizin, ya da yaptığımız iyiliklerin cezalandırılacağı ya da ödüllendirileceği inancıyla ayakta kalıyoruz... Yani bir umut içindeyiz. Herkes gibi ben de öyleyim. İnançlı bir insanım gerçekten Allah'a inanıyorum ve mümkün olduğunca da iyi bir insan olma gayreti içinde hata yapmadan temiz yaşamaya, vatanıma milletime hayırlı olmaya, etrafımdaki insanlara da çapım yettiğince maddi ya da manevi yardımcı olmaya çalışıyorum. Peki gerçekten dünyanın adalet mekanizması bizim düşündüğümüz gibi mi işliyor acaba?
En son Demet Akalın örneğini gördüğümde evet ilahi adalet ya da karmaya inanıyorsanız karma işliyormuş bak hele ama bi on yıl kadar sürüyormuş ederi diye içimden geçirdim. Yani belli ki baya bi yavaştan alıyor olayı dünyanın adalet mekanizması... Ama olsundu nihayetinde Demet Akalın'ın içindeki yağlar eridi mi eridi sonuca bakmak lazımdı.
Ama işte sanırım herkes bu kadar şanslı olmuyor. Ben ilahi adalet diye diye son nefesimde bile oldu mu acı çekti mi üzüldü mü diye sorgulamak istemiyorum yaa... Tamam anladık geçmişi affetmek gerekiyor geçmişle birlikte geçmişinizdekileri de affetmeniz gerekiyor. Geleceğinizin önüne set çekiyorlarmış ve sizi olumsuz etkiliyorlarmış. Ama öyle demekle olmuyo be gülüm işte... İnsanın hayata tutunmak için bi nedene her zaman ihtiyacı var. Bu bazen intikam bazen de geleceğe dair bir umut ışığı olabiliyor. Ama şu bi gerçek ki sürekli sırtımızda sopa kıran hayatın arada da ağzımıza bi parmak bal çalması gerekiyor.
İntikamı geçtim hayatta herkesin hakettiğini yaşadığına da inanmıyorum ben artık. Çok iyi kalpli insanlar tanıyorum. Hayatları berbat ötesi... İstedikleri en basit şeyleri elde etmekte çok zorlanıyorlar. Ben de aslında bu sınıfa dahilim. Herşey için normal insanlardan çok daha fazla çaba harcamak zorundayım. Çok daha fazla üzülmek, emek vermek, uykusuz kalmak, ağlamak, zorlanmak, bıkmak isyan edecek noktaya kadar gelmek zorundayım. Sanırım hayatınızda sahip olduklarınızı nasıl elde ettiğinizle kalbinizin temizliği doğru orantılı çalışıyor. Mesafe uzadıkça anlayın ki kalbiniz gerçekten temiz. Ama bir de kötü kalpli insanlara bakın. İşleri güçleri alavere dalavere, fitne fesatlık, ahlaksızlık, çıkarcılık olan insanlara Allahaşkına bi bakın. Her işleri nasıl da yolunda gidiyor. Yakalarını bırakmayan bir şansları var. Kendileri istemeseler de yağıyo kısmetler önlerine... Peki soruyorum o zaman size. Hani herkes kalbinin ekmeğini yiyodu kötülük yapan da kötülük buluyodu???
Valla bu bahsettiğimiz atasözleri hakkaten atalar zamanında kalmış bence. Şanslılarmış demek ki öyle bi düzen varmış o zamanlar kötülük yapanlar kötülükle cezalandırılıyormuş. Ya da iyi ya da kötü olmanız hayatınızın gidişatını da çizebiliyormuş. Artık öyle bişey olduğunu düşünmüyorum ne yazık ki. Düşünmemekten daha acısı ise nedir biliyor musunuz? Artık öyle bişey olduğuna inanmıyorum. Hayatın adalet mekanizmasının işe yaramaz bi bok çuvalı olduğunu düşünüyorum. Ve artık ondan bişey beklemiyorum. Ağzıma çalacağı bi parmak balı da alsın ....
Konuya istinaden atalar kadar şanslı sayılabilecek hatun kişisinden gelsin o vakit ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder